ÇİNİLİ KÖŞK
Çinili Köşk, İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan, Osmanlı dönemine ait tarihi bir köşk olarak bilinir. Adını, iç mekanındaki çinilerden alır. Bu köşk, çeşitli dönemlerde restore edilmiş ve günümüzde ziyaretçilere açık olarak korunmaktadır. Göz alıcı çini işçiliğiyle ünlüdür.
Çinili Köşk, 17. yüzyılda inşa edilmiş olup, Osmanlı dönemi mimarisinin güzel bir örneğidir. Köşk, iç mekanındaki çeşitli çini işçiliğiyle dikkat çeker. Tarihi boyunca çeşitli amaçlarla kullanılan yapı, günümüzde müze olarak ziyaretçilere açıktır. Köşk, zengin tarihî geçmişi ve çini işçiliğiyle bilinir.
Köşkün giriş cephesi tek, arka tarafı ise iki katlıdır. Girişte 14 sütunlu mermer bir revak vardır. Giriş eyvanı mozaik çinilerle süslüdür. 6 oda ve bir orta salondan oluşan köşkte Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait çeşitli çini ve seramikler sergilenmektedir . Müze ve depolarında yaklaşık 2000 eser bulunmaktadır. Çinili Köşk Müzesi koleksiyonlarında 11.- 20. yüzyıl başlarına tarihlenen Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 2 bin civarında eser bulunmaktadır. Müze’nin koleksiyonlarını 1981 yılında konum olarak yakınlığı nedeniyle İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’ne bağlandığında mevcut olan eserler ile arkeolojik kazılarda bulunan, satın alma, bağış ve müsadere yoluyla giren eserler oluşturmaktadır. Bu koleksiyonlardan seçilen çini ve seramikler; girişin solundaki odada Selçuklu Dönemi, sol taraftaki dışa açılan eyvanda Slip teknikli ve Milet işi, orta salon ile birlikte beş köşeli çıkıntılı odada İznik yapımı, Gülhane Parkı’na bakan sağ köşe odada Kütahya yapımı ve dışa açılan sağ eyvanda ise Çanakkale yapımı eserler olmak üzere girişin solundan başlayarak devam eden bir yerleşim düzeni içinde sergilenmektedir.
Çinili Köşk XIX. yüzyılda ihmale uğramış ve çevresi bakımsız bir arazi görünümü almıştır. Sarayın birinci avlusunun yüksekte olan bir yerinden, belki Darphâne binasının önünden yapılan ve şimdi Amerika Birleşik Devletleri’nde Washington’da Metropolitan Club’de bulunduğu söylenen yağlı boya bir tabloda köşkün etrafının bu bakımsız durumu görülmektedir.
Çinili Köşk müzeye çevrildiğinde bilhassa içindeki çinilere zarar veren bazı kötü uygulamalara sahne olmuştur. 1291 (1874) yılına ait bir belge, Çinili Köşk’teki değişiklikleri gerçekleştirme işinin Monterano adında bir yabancı mimara havale edildiğini bildirmektedir. Aynı tarihlerdeki başka bir belge ise binanın bünyesinde yapılan pek çok değişikliğin keşfini bütün ayrıntıları ile tarif etmektedir. Buna göre kubbeyi de içine alacak şekilde yapılmış ahşap çatının kaldırılması, dışarıdan merdiven yapılması, zemine mermer döşenmesi, bazı bölme duvarlarının kaldırılması, yeni kapı ve pencereler açılması, pencere ve ocakların iptali, alt kata inen esas merdivenin kapatılarak yeni bir merdivenin yapılması gibi müdahalelerle köşkün mimarisinde farklılıklar meydana getirilmiştir.